DÖNME BENDEN BERİ
Ayaz...
Sessiz...
Gece...
Dibimde ki zenabiler başımda ki halkayı tuzla buz ettiler.
Bir melek ağlıyor biraz ötemde,
İçimde ki şeytan zafer çığlıklarında.
Bilemedim yer yüzünde siyahların beyazlara karıştığını.
Göremedim...
Adımlarımı ince bir asma köprüde atıyormuşum meğer.
Tutkuların alev olup yürüdüğüm yolu yakacağını anlayamadım.
Düşmüşlüğüm bu yüzdendir!
Güler yüzlere sevgi bağladım ben bu yolda.
Kısa yollara üzerimdekileri saçtım
Şimdi çırılçıplak, titremem bu yüzdendir!
Katran siyahı cılız bir ağaç oldum.
Pişmanlık fırtınalarında yapraklarımı döküyorum, dallarımı kırıyorum
Acı acı feryat etmem bu yüzdendir!
Her yanımdan salkım salkım günahlar sarkar oldu.
Sarmaşık olmuş küfürler tenimi sardı.
Yasak meyvedir boğazıma takılıp beni boğan.
İçimde günahkar biri var ağlamam bu yüzdendir!
Gözlerim göğe doğru bakmakta.
Dudaklarımda ezberlenmiş bir kaç dua,
Tiz bir ses beynimde.
Affedilmeyecek günahlar affedilebilir belki diye.
Çok şey bilip çok şey söyleyeceksen sukunetin altının olsun!
Dönme benden beri...
Didem KARŞILAN
ADAPAZARI
|
ESMER HÜZNÜM
Eskiyor yavaş yavaş,bedenim çürür,
zemherir olur birden yaz sıcaklarım...
Hasret ecel olur sessizce öldürür,
bitmeden gidemem yapacaklarım...
Kendine bile yabancı gözümün karası,
perişan halime bakıpta ağlar...
Bu derin izler kimin yarası,
erirdi,kül olurdu,acımla dağlar...
Neler neler söylüyor kederli keman,
kabuslar kamçılıyor yetim uykularımı...
Durmuyor su gibi namussuz zaman,
kim saracak açtığın yaralarımı...?
Lekeli yüzümde resmolan cansız,
medine dilencisine benziyor umutlarım...
Nasıl bir dert ki bu lokman hekim dermansız,
gökyüzünden utanan mahçup bulutlarım...
Gri gök,siyah deniz,kızıl kurusu yaprak,
tabiat bile hüzünlü diyorki sabret...
Mutluluğun olduğu limana varmak,
galiba hayat,bir yalandan ibaret...
Sessizim ağlıyorum,gülerken yarım,
şeytanı titreten bakış gözümde...
Sende yokken nasıl derim,işte burdayım,
yalan yok ızdırap var şiirlerimde...
Kar yağıyor,kar saçıma beyazdan şeker,
üşüyorum,soğuk tenimde ateşten gömlek...
Çilem beynime zehir tohumu eker,
gidiyorum,bilmiyorum nasip olurmu dönmek...
Rüzgarmıyım,esiyorum,başımda esmer hüzün,
sularım duruldu,nasılda berrak...
Sonbahar kaderim,sonu yok güzün,
nuh tufanından çıktım,her yanım ıslak...
Ah dünya bir varsın bin yoksun,
fani bedenim köle kapında...
O yılan gelsin ruhumu soksun,
onca yılın bir lahzalık tadında,
bir acı tat,karanlık damağımda,
söyleyemediğim sitemler kaldı boğazımda,
bir şarkı bir ağıt,yaralı dudağımda...
Engin AKBOĞA
HENDEK
|